Tanımadan sevdik bizler onu.. Her instagrama girdiğimizde ilk Fisun’umuza baktık.
–bugün ne paylaştı?
--kendini nasıl hissediyor? Bunun gibi birçok sorularla girip baktık
hesabına. Yazdıklarını, fotoğraflarını gördükçe yaşama daha sıkı sarıldık. Ne kadar
salak, işe yaramaz olaylara üzüldüğümüzü anladık. Küçük hastalıkları,küçük
olayları bir nebze de olsun tiye almayı öğrendik senin sayende güler yüzlü
melek..
Ama sen gittin….O
lanet hastalığın pençesinde, o güçlü duruşunla, gülüşlerinle ardında hüzünlü
gözler bırakıp gittin. Boğazımıza düğümlendi bir yumru. Konuşamadık,
söyleyemedik, yazamadık. Sadece sessizce gözyaşlarımız sel oldu. Çünkü sen
gittin.
Kim miydi Fisun?
Mide ağrısıyla
gitti doktora ve midesinin alınacağını öğrendiğinde şaşırdı. Mide kanserine
yakalanmıştı. O kadar çok acı çekti ki kimsenin haberi olmadı bu lanet
hastalığa yakalanana kadar.
Midesi alındıktan sonra kanserli
hücreler kemiklerine de sıçradı….Otobüste karşısında tost yiyen kilolu bir
kız gördüğünde canı tost çekti.Yiyemedi,içemedi.Maddi zorluklarla zar zor
kemoterapi,radyoterapi gördü.Fakat yaşamının her evresinde olduğu gibi yine
maddi imkansızlıklar yüzünden kemoterapi gününden oldu.3 ay sonraya ertelendi.Ama
o hiçbir zaman yılmadı. Hastalığınla dalga geçmeyi, kendini biricik annesini
mutlu etmeyi başardı.
Sosyal medyadaki yazdıkları
dikkat çekti ve bizler onu tanıdık. Ama kırmızı rujlu melek kimseden bir şey istemedi
sadece mutlu oldu, daha bir içten gülümsedi. İnkar da etmedi hiçbir zaman. Her
defasında ‘ bu benim sınavım demek ki daha kötüsü de olabilirdi’ dedi.
Çok yazılacaklar var arkadaşlar.Hayatı acı bir roman adeta.Ama affınıza sığınıyorum.Şimdilik bu
kadar ..
MEKANIN CENNET
OLSUN GÜZEL KIZ.. ( Kırmızı Ruj en çok
sana yakıştı)
Allah ailesine , anneciğine
sabırlar versin…..
( Resimler ve fotoğraftaki el yazısı Fisun' un adresinden alıntıdır)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder