29 Haziran 2015 Pazartesi

WATSONS // havaiian volcanic ash ( Siyah Nokta Temizleyici Burun Band

                     Selamm gençler ve kendini her zaman genç hissedenler :) Bir çoğumuzun ortak sorunu olan o mini minnak siyah noktalar ıyyy. Olmasalar ne kaybedeceklerse :) Bir nebze olsun işe yarayacaktır diye düşündüğümüz o bantlarımızı yorumlayalım o zaman.


     
                Kullanım ve püf noktaları ; bence marka ne olursa olsun bu tip ürünlerden her zaman iyi bir sonuç alabilmek adına banyodan sonra yapılmalı. Çünkü banyoda buharında etkisiyle gözenekler açılıyor. Banyodan çıkarken veya çıktığımızda suratımızı kurulamadan bantı yapıştırıyoruz. Yapıştıracağınız bölgenin nemli veya ıslak olması çok önemli. Aksi halde bant yapışmaz. Üzerinde 10-15 dakika beklemeniz yazsa da siz sertleşene kadar bekleyin (belki bu süre daha kısa olabilir). Kuruma işlemi tamamlandıktan sonra işin püf noktası, tek bir yerden bantı çıkarmıyoruz. Sağ tarafı sola doğru, sol tarafı sağa doğru çekiyoruz. Fakat bu işlemi yaparken orta kısma dokunmuyoruz. Orta kısmı alnımıza, yukarıya doğru çekiyoruz. Üç aşama yani :)
  
        Gelelim bu volcanic olanına. Watsonslarda 7 lira civarında olan bu ürünün öncelikle kokusu çok kötü.Yani kuruma süresi bitsin ve ben çıkartayım diye zor  bekliyorum.Yıkadıktan sonra bile o koku bir süre benimle oluyor.Eğer benim gibi koku duyunuz fazla gelişmiş ise ötede dursun :)
Öyle çok abartılacak şekilde olmasa da bir nevi işe yaradığını söyleyebilirim.Yani bazı zamanlar görevini şaşırtılacak şekilde iyi yaparken, bazı zamanlar tembelleşiyor :) Ayrıca paket içeriğinde 10 adet mevcut ve hepsinin tek tek paketlenmiş olması da çok güzel.
   
             
           Alır mıyım ?  
     --Belki :) Yani evet kokusu olmasa alırım . Eğer sizin kokulara karşı uyuzluğunuz yoksa deneyin derim ;)    HOŞÇAKALIN ;)

28 Haziran 2015 Pazar

BB KREM // Garnier Karma ve Yağlı Ciltler (Açık Ton)

            Şimdi efendim bugün ‘’garnier bb krem’’ inceliyoruz .. Ahhh Garnier ahh :) Başlarda çok güzel fondöten kıvamınla beni benden almıştın yavrucum.Nerden bilebilirdim sonradan sapıtacağını?



         İlk cümleden de anlaşılacağı üzere kapatıcılığı süper.Hatta sürdükten sonra bunun krem olduğuna emin misin? diye kalıyor insan. Birçok fondötenlere taş çıkartıyor   ( artı puan ).
 --Evet yapısı fazla akışkan. Hatta bu yüzden kapağını açtığınız an ürün sürekli akmaya başlıyor.ziyan, ziyan..(eksi puan bu özelliği).
--Renk uyumu? Bende ki açık ton. Cilt ile bütünleştiği için açıkçası sıkıntı yaratmadı. ( artı puan).
--Fiyat; indirimsiz 21( gibi), indirimde 11 Tl’lere kadar düşmekte.(artı puan)

      Asıl yorumumu sona saklıyorum:)


 Üzerinde de belirttikleri üzere vaat ettikleri;
--Parlamayı önler, matlaştırır (doğru karma cildimde 5 saate kadar pudrasız parlama yapmadı)
--Gözenekleri ve kusurları gizlemeye yardımcı olur (doğru. O kadar dedik sonuçta fondöten gibi)
--Cilt rengini eşitle, ışıltı verir (doğru)
--GKF 20 ile UV ışınlarından korur (kış için yeterli)

      İçindekiler ; 


  Yağlı-karma ciltlerin vazgeçemeyeceği bir ürün olabilirdi.. Ama sonu hüsran oldu. Niye mi?
      Şimdi efendim kendilerini yaklaşık bir hafta boyunca kullandım.2-3 günün sonunda siyah nokta, sivilcelenme sağ olsun hat safhada. Bir hafta bıraktım zor bela da olsa siyah noktalardan kurtuldum. Emin olabilmek adına tekrar kullandım. Sonuç aynı :(

   Bu yüzden bizimle değilsin bebeğim....

9 Haziran 2015 Salı

HER ANIMIZ SINAV

Gecikmeli de olsa Merhabalar,
      Büyük sınavlar yaklaşırken kendi deneyimlerimi göz önünde bulundurarak bir şeyler yazmak istedim. Yazdıklarımın bir gencin bile hayatını etkilemesi benim için çok önemli. Aslında yazacaklarım genel olarak ailelere düşen vazifeler.

       Arkadaşlar biliyorum ki herkes (çoğunluk) bir dönem hayatlarının dönüm noktası olarak kabul ettikleri o sınavlara girdiler ya da girecekler. Yaşadığımız müddetçe de bu sınavlar hiçbir zaman bitmeyecek. Bu konuda emin olabilirsiniz.

       Yaklaşan ÖSS yeni adıyla LYS sınavları…. Ne kadar çalışırsak çalışalım hep bir eksiklikle gireriz lanet sınavlara.

       Beş yıl önce kendi başımdan geçenler ile konuya girelim istiyorum. Gelmez dediğimiz o gün gelip çatıyor. Her ne kadar ‘’rahat’’ diye adlandırdığınız çocuğunuz olsa bile emin olun ki içinde fırtınalar kopuyor. Evet ben hayatım boyunca hep stresli bir insan olmuşumdur ve o sınavı ilk senemde kazanamazsam, bir yere yerleşemezsem diye o kadar çok hesaplar yapıyordum ki. Sanki ömrümün sonu??  Ailem asla böyle bir şart koşmadı tabi ki de. Bu sadece benim kendimi koşullandırmamdan dolayıydı. ( tabi sonunda başıma ne hastalıklar açtım başka yazımda anlatırım)

     Bence uzatmadan tavsiyelere gelelim;

---  Başka birinin çocuğunu,torununu asla kendi çocuğunuza örnek göstermeyin!!!

‘’Komşunun oğluna bak senden daha çok test çözüyor’’
‘’Ayşe teyzenin kızı kazanacak sen kazanamayacaksın’’ vs. . Sadece sınavlar için değil siz siz olun karşılaştırma işine girmeyin.
     Hayatımdan örnek mi? Vereyim.
Benimle kimi karşılaştırma içerisine koydularsa şu anda hepsi açıktan okuyorlar ya da ilk senelerinde kazanamadılar. Biliyorum belki bu işi tabiri caizse ‘’gaz vermek’’ için yapıyorsunuz ama yanılıyorsunuz. Çünkü verilen örneklerdeki kişilere hep çocuklar tarafından kin güdülür. Hırs değil fesatlık işin içine girer.

---  Birde lüzumsuz bazı ebeveynler vardır. Olur olmadık her yerde çocuklarını överler.

‘’Benim oğlan yine birinci oldu, takdir aldı’’
‘’Kızımın bütün karnesi pekiyi’’ falan. Al arkadaş o kızını,oğlunu……….. Tövbe tövbe. Git ötede oyna diyesim geliyor böylelerine. Sakın bunların gazına gelipte çocuğunuzun üstünde oynamayın. Asla da siz çocuğunuzun başarılarını başkalarına karşı kullanmayın. Hava atmaya kalkmayın. Çok öven taraf olmayın. Evladınızın kendisine söyleyin daha iyi. En azından çocuk kendisiyle gurur duyar. Tabi ki de konuşun. Ben sizlere insanlar arasında hiç konuşmayın demiyorum. Aşırıya kaçmayın. Görgüsüzleşmeyin !!

    Kendi hayatımdan örnek; zamanında validenin günlerinde çocuklarını öven 2-3 teyzenin çocukları, biri kocaya kaçtı ,biri de okulu yarıda bırakıp uyuşturucu batağına saplandı……  Evet biraz ağır. Yanlış anlamayın ben bunlarla gurur duymuyorum veya dalga geçmek adına söylemiyorum. Yaşananları anlatıyorum. O gençlere çok üzülüyorum. Ailelerinin egoları yüzünden, sırf başkalarına hava atmak için çocuklarını koşturmalarına kızıyorum. Olan orada o gençlere oluyor. Çünkü sırf ailelerinin anlattığı şekle girebilmek için yoldan sapmalara uğruyorlar.

---  Sınav yaklaştıkça çocuklarınıza şu kadar gün kaldı demeyin!!
Onlar zaten her şeyin farkında. Biliyorum hatırlatıp daha çok çalışsın istiyorsunuz belki ama siz her söylediğinizde akıllarından çıkmayan o lanet kâbusların üzerine bir çuval atıyorsunuz. Böyle düşünün.

---  Kendi okuyamadığınız bölümleri, olamadığınız meslekleri, istemedikleri takdirde sırf siz istiyorsunuz ya da izinizden yürüsünler diye okutmayın. Evladınız, canınız da olsa kimseye böyle bir hak tanınmaz, tanınmamalı !! Ne demek abi siz öğretmen iseniz istemediği halde çocuğunuza da okutmak yada doktor olamadınız tıp fakültesini kazanamadınız diye zorla ona okutmak. Kusura bakmayın ama siz geri kafalısınız !! (nokta)

---  Yönlendirme yapmayın demiyorum. Fakat yönlendirme farklı dayatmak farklı olaylar. Birde şu var. Biliyorum hepimizin hayatlarında hayalleri var belki sizin ki avukat, hâkim olmaktı, olamadınız. Ama bunlardan çocuğunuza sürekli bahsedip onların kafasını karıştırmakta bir dayatmadır. Unutmayın yönlendirme yapmalısınız,dayatma değil.. Hangi bölümü, ne işi yapmak istediğini oturup beraber konuşarak bilgiler vermelisiniz. Siz istiyorsunuz diye bir işi yapıp hayatı boyunca mutsuz olacağına, kendi istediğini yapıp mutlu olsun. Gerekirse denesin, yanılsın. Ama kendi çabalarınla öğrensin..


        Umarım her şey gönlünüzce olur. Devamında görüşmek dileğiyle ;))